Bakan Yılmaz, basın mensuplarıyla bir araya geldi  
Bakan Yılmaz, basın mensuplarıyla bir araya geldi

Bakan Yılmaz, basın mensuplarıyla bir araya geldi

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Başkent Öğretmenevi´nde düzenlenen kahvaltılı toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Bakan Yılmaz, basın mensuplarıyla bir araya geldi

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Başkent Öğretmenevi´nde düzenlendiği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 2016-2017 eğitim-öğretim yılını eksiksiz, sıkıntıya uğramadan yürütmek için çalıştıklarını belirten Bakan Yılmaz, yeni eğitim yılının geçen yıldan çok daha iyi olması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

 

“Demokrasilerde esas olan millî iradenin dokunulmazlığıdır”

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin de konuşan Bakan Yılmaz, "15 Temmuz darbe girişimi milletimizin feraset, basireti ve dayanışması ile birlikte atlatıldı. Demokrasilerde esas olan millî iradenin dokunulmazlığıdır. Türkiye’de gerçekleştirilen darbeler milli iradeyi yok ederek demokrasinin kesintiye uğramasına yol açmıştır. Millet iradesinin sürekliliğinin sağlanması ve aksamaya uğratılmaması, demokrasinin bir gereğidir. Demokrasi her koşulda korunması gereken ve nakşedilmesi gereken bir değerdir.” şeklinde konuştu.

 

Türkiye´nin, darbelerin halka karşı yapıldığını gördüğünü ifade eden Yılmaz, toplumun tüm kesimleri ile darbelere karşı olunması için ortak bilinç düzeyinin arttırılması, demokratik bilinç düzeyinin yükseltilmesi amacıyla eğitim sisteminin oluşturulması gerektiğini söyledi.

 

Yılmaz, darbe girişimi gecesinde demokrasiye müdahale olduğunda gençlerin milli iradeye sahip çıkmak için üzerine düşeni yaptıklarını herkesin gördüğünü vurguladı. Darbelerin sözde toplumsal huzuru tesis etmeye geldiğini ama gerçeğin böyle olmadığını ve Türkiye´nin dünden çok daha ileri bir noktada olduğuna dikkati çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Artık bir daha darbe yapanlar, planları ne olursa olsun, dış destekler, yan destekleri ve tali destekleri ne olursa olsun, bu milletin ne diyeceğini bilmiyorlardır. Bu milleti korkar zannettiler. 15 Temmuz darbe girişimi gösterdi ki millet, kendi gönül frekansı doğrultusunda çağrı yapıldığında, demokrasiyi korumak, hukuku ayağa kaldırmak, milli iradeye sahip çıkmak ki, bu devletin kuruluşundaki esas gayelerden, ilkelerden birisi milli iradedir. 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’nde alınan kararlardan birisi, ´Milli iradeyi amil, iradeyi milliyeyi egemen kılmak esastır.´ ilkesidir. 1919’dan bu yana, milletin iradesinin bu ülkeyi yöneteceğine, bu ülkenin kaderine kendisinin karar vereceğini biliyoruz." Yılmaz, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanlara Allah´tan rahmet, yakınlarına sabır, ailelerine ise başsağlığı diledi.

 

"Sözleşmeli öğretmeliğe atama isteğinde bulunanlara 20 tercih hakkı verilecek"

15 bin sözleşmeli öğretmen alacaklarını belirten Yılmaz, ön başvurularının alınmaya başladığını, 10 Ekim´de atamaların yapılacağını söyledi. Yılmaz, 19 Eylül’de öğretmenleri göreve başlatmak istediklerini ancak 15 Temmuz darbe girişimiyle alan sınavlarının güvenlik gerekçesiyle ertelendiğini, atamaların 10 Ekim´e kaydırıldığını kaydetti.

 

KPSS sonucunda her alan için oluşan puan sıralamasına göre en yüksek puan alandan başlamak üzere alanlar için beklenen kontenjan sayısının üç katı adayın sözlü sınava çağırılacağını ifade eden Yılmaz, sözleşmeli öğretmenlerden sözleşme gereği dört yıllık çalışma süresini tamamlayarak adaylık sürecinde başarılı olanların talepleri halinde görev yaptıkları eğitim kurumlarında öğretmen kadrolarına atanacaklarını belirtti. Bakan Yılmaz, öğretmen kadrolarına atananların aynı yerde en az 2 yıl daha görev yapacağını, bunlar hakkında adaylık hükümleri de uygulanmayacağını söyledi.

 

Başvuruda bulunmak için KPSS´den atanacakları alanlar için belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmak şartının olduğunu anımsatan Yılmaz, devlet memurluğundan veya öğretmenlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir ceza da alınmaması gerektiğini aktardı. Yılmaz, gelecek süreçte, sözleşmeli öğretmenlik pozisyonlarına şubat döneminde atama yapılacağını dile getirdi. Bakanlıkça gerekli görülen hallerde imkan ve ihtiyaçlar çerçevesinde bu dönemde atama yapılabileceğini ifade eden Yılmaz, yönetmelikte sözlü sınav konularının ağırlıklarının bir konuyu anlayıp kavrayıp özetlemenin, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün, iletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyetinin, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik niteliklerinin dikkate alınarak karar verileceğini kaydetti. Bakan Yılmaz, sözleşmeli öğretmenliğe atama için yapılacak sözlü sınava katılmaya hak kazanan adayların sözlü sınav komisyonunca 100 tam puan üzerinden değerlendirileceğini, sözlü sınavda 60 ve üzerinde puan alanların başarılı sayılacağını aktardı.

 

Sözleşmeli öğretmeliğe atama isteğinde bulunanlara en fazla 20 tercih hakkı verileceğini, adayların başvurularında tercihleri dışına atamayı kabul edip etmediklerini de belirteceklerini ifade eden Yılmaz, atamaların Bakanlıkça il, ilçe veya doğrudan eğitim kurumlarına yapılacağını, ataması yapılan sözleşmeli öğretmenlerle ilgili il veya ilçe milli eğitim müdürleri arasında da sözleşme imzalanacağını dile getirdi. Bakan Yılmaz, "Sözleşmeli öğretmen olarak atananlar, ilgili hükümler doğrultusunda adaylık eğitimine tabi tutulacak. İhtiyaç fazlası konumda bulunan sözleşmeli öğretmenler istekleri ve tercihleri de dikkate alınmak suretiyle atamaya esas puan üstünlüğüne göre il içinde alanlarına uygun eğitim kurumlarına valiliklerce atanabileceklerdir." diye konuştu.

 

Doğum ve askerlik sebebiyle sözleşmesi feshedilen sözleşmeli öğretmenlerin durumlarının haklarının saklı tutulacağını, istekleri halinde ayrıldıkları eğitim kurumlarına yeniden dönebileceklerini söyleyen Yılmaz, "Kadrolu öğretmenlerle sözleşmeli öğretmenlerin hakkı hukuku, ücretleri arasında hiç bir fark yoktur." dedi.

 

Öğretmenlerin yarıyıl ve yaz tatillerinde izinli sayılacağını, hastalık ve mazeret izinlerinin de verileceğini ifade eden Yılmaz, öğretmenlerin sözleşme sürelerinin birer yıl yapılacağını bir yılın sonunda sözleşmesi feshedilmeyenlerin sözleşme sürelerinin takip eden yıl içerisinde de geçerli olacağını, bu sürenin dört yılı geçmeyeceğini bildirdi.

 

TEOG sınavına giren öğrencilerin yerleştirme ve boş kalan kontenjanların bugün açıklanacağını bildiren Bakan Yılmaz şöyle devam etti: “Buna göre yerleştirmeye esas birinci nakil tercih başvuruları 15-19 Ağustos tarihleri arasında alınacak, yerleştirmeye esas ikinci nakil tercih başvuruları 22-26 Ağustos arasında alınacak. Üçüncü nakil tercih başvuruları ise 29 Ağustos- 2 Eylül arasında alınacaktır. 5-8 Eylül tarihleri arasında ise il ilçe yerleştirme nakil komisyonlarınca nakil tercih başvurularının alınması gerçekleştirilecektir. 9 Eylül itibarıyla yerleştirme işlemleri tamamlanacaktır. Yerleştirmeye esas puanlar Milli Eğitim Bakanlığı sitesinden de öğrenilebilir."

 

"Paralel devlet yapılanmasına ait okullarda 138 bin öğrenci var"

Bakan Yılmaz, kapatılan özel okul öğrencilerinin nakil ve diğer işlemlerine ilişkin de bilgi verdi. Paralel devlet yapılanmasının darbe girişiminde bulunmasının bu kurumlarda öğrenim gören öğrencilerin hızlı şekilde bu kurumlardan ayrılmasına neden olduğunu dile getiren Yılmaz, bir kaç gün içerisinde binlerce öğrencinin terör örgütüne ait bu kurumlardan ayrıldığını, yüzlerce öğrencinin bu kurumlardan çıkışının ise devam ettiğini söyledi.

 

Yılmaz, paralel devlet yapılanmasına ait okullarda 138 bin öğrenci bulunduğunu, bu öğrenciler için de Bakanlığın çalışmalarını başlattığını belirtti.

 

Devlet okullarına bu öğrencilerin nakil ve puan sistemiyle nakillerini gerçekleştireceklerini anlatan Yılmaz, çocukları mağdur etmeyeceklerine, bu anlamda bütün tedbirleri aldıklarına vurgu yaptı. Kapatılan okullardaki öğrencilerin eğitim öğretim faaliyetlerine devam eden diğer özel okullara da istekleri halinde geçebileceklerini vurgulayan Yılmaz, kapatılan özel okullardaki öğrencilerin e-Okul sisteminde bilgilerinin bulunduğunu, eğitim-öğretim hayatlarının her döneminde de nakil haklarının bulunduğunu kaydetti. Yılmaz, öğrencilerin istedikleri her zaman nakil ekranlarından başvurularını yapıp puanlarına göre bir okula yerleşebilecek durumda olduklarını aktardı. Bakan Yılmaz, KHK ile kapatılan özel okullardaki toplam öğrencilerden 20 bine yakın öğrencinin özel okullara, 60 bine yakın öğrencinin de devlet okullarına geçtiğini bildirdi.

 

Suriyeli öğretmenlere eğitici eğitimi

Bakan Yılmaz, Suriyeli öğrencilerin geçici barınma merkezlerindeki eğitim seviyelerinin yükseltilmesi için Suriyeli öğretmenlerin pedagojik bilgilerinin artırılması amacıyla finansmanı UNİCEF tarafından karşılanmak üzere 514 Suriyeli öğretmenin yetiştirileceğini hatırlattı. 

 

Çıraklık eğitimi zorunlu ortaöğretim kapsamında

Meslekî ve teknik eğitime ilişkin hazırlanan kanun tasarısının TBMM Genel Kurul gündemine alındığını hatırlatan Bakan Yılmaz, bu düzenlemeye; çıraklık eğitimin zorunlu ortaöğretim kapsamına alınacağını, işletmelerde beceri eğitimi, staj ve tamamlayıcı eğitime katılan öğrencilere işletmelerce ödenen net asgari ücretin yüzde 30’unun işletmenin büyüklüğüne göre devlet tarafından karşılanacağını söyledi.

 

Okulda atölye eğitimine başlayan öğrencilerin iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanacaklarını ifade eden Bakan Yılmaz, “Meslekî ve teknik ortaöğretimden mezunu olan bütün öğrencilere ‘Teknisyen’ unvanı verilecektir. Teknik öğretmen unvanını kazananlar, YÖK’ün belirleyeceği mühendislik fakültelerinde fark derslerini vererek mühendis unvanını almaları sağlanacaktır. Organize sanayi bölgelerindeki özel mesleki ve teknik eğitim gören öğrencilere yıllık 4 bin ile 6 bin 250 lira arasında değişen eğitim ve öğretim desteği verilmektedir.”

 

Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), MESS Eğitim Vakfı (MEV)  ile çeşitli iş birliği protokolleri yapıldığını belirten Bakan Yılmaz, bu kapsamında 5 bin öğrenciye ayda 200 lira burs verilmesisin sağlanacağını kaydetti. TÜBİTAK-Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) ile yapılan protokol kapsamında 15 bin öğretmen ve yöneticinin liderlik ve girişimcilik eğitimlerine devam ettiğini dile getiren Bakan Yılmaz, “TİKA ve JICA (Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı) ile yapılan protokoller kapsamında dost ülkelerden gelen 138 öğretmene ülkemizde eğitimler verilmiştir. Ayrıca ülkemizden de 80 öğretmen bu ülkelere giderek 3 bin eğitici ve sektör çalışanına mesleki eğitim vermiştir.” Bakan Yılmaz, meslekî ve teknik eğitimi güçlendirmek amacıyla 24-25 Ekim 2016 tarihlerinde Antalya’da ‘Mesleki ve Teknik Eğitim’ temalı II. Eğitim Kongresi’nin yapılacağını bildirdi.

 

FETÖ ilişkili özel kurumlarda 27 bin 424  personelin çalışma izinleri iptal edildi

Darbe girişimi sonrası özel ve devlette görevden alınan personelle ilgili bilgi veren Yılmaz, şunları kaydetti: "Kayyuma devredilmiş kurumlar dahil paralel devlet yapılanmasıyla ilgili okul ve kurumlarda çalışan 27 bin 424 eğitim personeli ve diğerler personelin çalışma izinleri iptal edilmiş durumdadır. Bu personelin resmi veya özel eğitim kurumlarında görev almasına izin verilmeyecektir. Terör örgütüyle bir şekilde irtibatlı olduğu değerlendirilen 33 binin üzerindeki kamu görevlisi hakkında da görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmıştır. Bu personelin yaklaşık 100 kadarı merkez teşkilatında görev yapmaktadır. Bu kişiler hakkında gerekli inceleme ve değerlendirme çalışmaları mümkün olan en kısa sürede tamamlanacak ve KHK ile haklarında nihai karar oluşturulan komisyonca verilecektir."

 

"Yerleştirmelerde öğrencilerin puanlarını dikkate alacağız"

 Askeri okullardaki öğrencilerin tercih işlemlerine ilişkin Yılmaz, tercihlerin e-Okul sistemi üzerinden zamana bağlı olmaksızın 22 Ağustos tarihine kadar alınacağını belirtti. Kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, İzmir Maltepe Askeri Lisesi, Bursa Işıklar Askeri Lisesi, İstanbul Heybeliada Asker Lisesi, Ankara Bando Astsubay Hazırlama Okulu öğrencilerinin nakillerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Yılmaz, "Geçen yıl dokuzuncu sınıfta okuyup bu yıl onuncu sınıfa geçen öğrencilerimiz Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri dışındaki bütün orta öğretim kurumlarını tercih edebileceklerdir. Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri dokuzuncu sınıftan itibaren farklı bir program uyguluyorlar. Müfredat arasında uyumsuzluk olduğundan dolayı bu liseler hariç tutuldu. Yine Bando Mızıka Okulu’ndaki çocuklar da güzel sanatlar liselerine nakil yoluyla başvuru yapabileceklerdir." değerlendirmesinde bulundu.

 

Bakan Yılmaz, 10. sınıfta müfredatın farklılaştığını hatırlatarak, "Meslek liselerinde imam hatip liselerinde farklı müfredat uygulanıyor. Dolayısıyla 10. sınıftan 11. sınıfa, 11. sınıftan 12. sınıfa geçen öğrenciler sadece puanlarına uygun Anadolu liselerine kayıt yaptırabileceklerdir. Bu öğrenciler il ve ilçelerdeki milli eğitim müdürlüklerinden nakil komisyonuna başvuracak ve yerleştirme işlemlerini bu komisyonlarca gerçekleştirileceğiz. Öğrenciler ülke genelinde istediği ili de tercih edebileceklerdir. Yerleştirmelerde öğrencilerin puanlarını dikkate alacağız." şeklinde konuştu. Öğrencilere Seviye Belirleme Sınavı veya TEOG´da o dönem tabi olduğu sisteme göre aldıkları puanlar üzerinden tercih hakkı vereceklerini ifade eden Yılmaz, "Örneğin öğrenci taban puanı 470 olan bir Anadolu lisesine girmek istiyorsa oraya yetmiyorsa puanına uygun liseye yerleştirmesi yapılacaktır." dedi.

 

2 bin 111 özel öğretim kurumuyla ilgili kapatma işlemi yapıldı

KHK ile kapatılan özel okullara ilişkin de bilgi veren Yılmaz, şöyle devam etti: "Milli güvenliğe tehdit olduğu tespit edilen, değerlendirilen yapı oluşum ya da guruplara terör örgütlerine iltisakı belirlenen özel öğretim kurumları ve özel öğrenci yurtları 667 sayılı KHK ile bin 56 özel okul, 821 özel yurt, 234 diğer olmak üzere 2 bin 111 özel öğretim kurumuyla ilgili kapatma işlemi yapılmıştır. Bu sayı şöyle değişebilmektedir, içlerinden hatalı olanlar yine çıkartılacaktır. Ancak KHK´da bir değerlendirme komisyonu bu listede yer almayan okullarında tekrar ilave edilebileceği, kapatılabileceği belirtilmektedir. Dolayısıyla da bu arada ola ki bir valilikten bizim okulda da bu yapıyla bağı, irtibatı olduğu düşünülen yurt, okul veya kurs, etüt merkezleri vardır, böyle birisi bize geldiğinde komisyonumuz tarafından değerlendirilip gereği yapılacaktır." 2016-2017 eğitim öğretim döneminin çok daha sorunsuz ve iyi bir şekilde devam etmesini istediklerini dile getiren Yılmaz, beklentileri en üst seviyede karşılamak için üzerlerine düşen vazifeyi yapmaya çalıştıklarını aktardı.

 

"Herkes üzerine düşeni yaptı"

Bir gazetecinin, "15 Temmuz’da çok kritik telefon görüşmeleri yaptığınızı biliyoruz. O geceye ilişkin sizin bizimle paylaşacağınız notlar var mıdır?" sorusu üzerine Yılmaz, "Herkes olması gerektiği yerde oldu, herkes üzerine düşeni yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız üzerine düşeni yaptı. TBMM milletvekilleri çalışmaları gerekiyordu, çalıştılar. Ben de Başbakanlıktaydım saat 10 gibi. Ankara’da olan bakanlarımızın Başbakanlıkta olmaları uygun olur dendiği anda, süreç içerisinde herkes yapması gereken neyse yerine getirmiştir. Herkes süreç içerisinde yapması gerekeni yaptı, görevini yerine getirdi. Aydınlık bir güne uyandık. Aziz milletimize ve görevine yapan basında dahil olmak üzere herkes teşekkür ediyoruz." yanıtını verdi.

 

Bundan sonraki öğretmen atamaları sözleşmeli olacak

Bakan Yılmaz, bundan sonraki bütün öğretmen atamalarının, sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacağını bildirdi. Darbe girişiminin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan okulların Milli Eğitim Bakanlığına devrinin ardından bu okullara kayıt durumuna ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, bakanlığın bu okulların ihtiyaçlar esas alınarak ilkokul, ortaokul ya da lise olarak fonksiyonunu devam ettirilmesi konusunda görüşünün bulunduğunu, en kısa zamanda bu çalışmayı tamamlayacaklarını ifade etti. 

 

KHK kapsamında kapatılan 15 üniversitenin öğrencilerinin diplomalarında hem yeni hem de eski üniversitelerinin yer alacağının belirtilerek, "Bu bir fişleme değil mi?" sorusu yöneltilen Yılmaz, "YÖK hiç devralmasıydı hangi diplomayı alacaktı? Okulunun diplomasını alacaktı. Dolayısıyla okulunun diplomasını almasını bir fişleme olarak görmüyorsa, o halde devletin vereceği bir diplomanın yanında ´bu okuldan nakledilmiştir, bu okuldan devralınmıştır´ demesinde bir fişleme olarak değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir şey olmasaydı, kendi okuluna devam edecekti, mezun olsa o okulun diplomasını alacaktı. Bu fişleme sayılır mı?. Sayılmaz." yanıtını verdi. 

 

Eğitim sisteminde en önemli unsur öğretmen

Öğretmenlere ek göstergelerinin yükseltilmesi ve yıpranma payı gibi bir düzenlemenin gündemlerinde olup olmadığının sorulması üzerine Yılmaz, eğitim sisteminde en önemli unsurun öğretmen olduğunu vurguladı. 

 

Gerek alt yapı, müfredat gibi imkanlarda eksiklik olabileceğine ancak bu eksikliklerin öğretmen tarafından kapatılabileceğine işaret eden Yılmaz, ancak öğretmende bir eksiklik olduğunda bu açığı kapatabilmenin mümkün olmadığını vurguladı. Öğretmen ücretlerinde, 2002 yılından bu yana enflasyonun üzerinde bir refah artış payını ilave ederek düzenlemeler yapıldığının altını çizen Yılmaz, bunun yeterli olmadığını, daha fazla yapılması gerekenler olduğunu bildiklerini söyledi. 

 

Başbakan Binali Yıldırım´ın eşinin de öğretmen emeklisi olduğundan öğretmenler konusunu çok iyi bildiğinin altını çizen Yılmaz, mevcut durumda daha iyisinin yapılması için gayretli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Ancak bu konuda ülkenin bütçesinin göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret eden Yılmaz, "920 binin üzerinde öğretmen var. Buna da Maliye Bakanlığının ´tamam problem değil´ diyebilmesi lazım. Maliye Bakanlığını ´bu bizim  problem değildir´ noktaya getirmek için çalışmalarımız devam ediyor." dedi. 

 

Sınavın iptali bütün kamuyu ilgilendiriyor

2010 KPSS´de genel kültür-genel yetenek oturumlarının da iptal edildiğinin hatırlatılması ve bu sınavla atanan öğretmenlere ilişkin bir soruya karşılık Yılmaz, 45 binin üzerinde öğretmenin o puanlara dayanarak atandığını ifade etti. Yılmaz, konuya ilişkin şöyle konuştu: "O süreç içerisinde, savcılıktan gelen yazılarla ´şu kimselerin kopya çektiği belirlenmiştir´ diye bir yazı var. O yazı üzerine zaten 3 bine yakın öğretmenin MEB ile ilişiği kesilmiş durumdadır. Kopya çektiği belirlenen öğretmenlerin şu anda bakanlığımızla ilişiği kesilmiş durumdadır. Sınav iptal edildi, bundan sonra ne yapılacaktır? Bu sadece bizim bakanlığı ilgilendiren bir husus değil, bütün kamuyu ilgilendiriyor. Üzerinde bir çalışma yapılmaktadır, hiç kimse mağdur edilmeden anck kopya çekmiş olanların da hakettiği neticeyi alacağı bir sonuca ulaşabilmesi için bir çalışma, Bakanlar Kurulu sekretaryası tarafından bir çalışma yapılmaktadır. En kısa zamanda bu husus açığa kavuşturulur." değerlendirmesini yaptı. 

 

Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlerin ücret ve sosyal hakları aynı

Bakan Yılmaz, bir gazetecinin sözleşmeli öğretmenlerle kadrolu öğretmenlerin haklarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, sözleşmeli öğretmenlikte sözlü sınavın ehliyet ve liyakatten uzaklaşmak için değil, bilhassa bunları sağlamak için yaptıklarını belirtti. Hiçbir yazılı kriteri dikkate almadan sadece mülakatla öğretmen alımı yapılması halinde ´burada liyakat yok´ denilebileceğini ancak öğretmenlerin KPSS puanına ve sözlü değerlendirmeyle alınacağının altını çizen Yılmaz, bu nedenle mülakatın kesinlikle ehliyet ve liyakati sağlamak için yapıldığını söyledi. 

 

Bakan Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki illere son 3 yılda 157 bin 167 öğretmenin atandığını, ancak aynı dönemde 106 bin 340 öğretmenin yani yaklaşık yüzde 70’inin geri dönmek istediğini belirtti. 

 

Yılmaz, sözleşmeli öğretmenliğe ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Evlatları olduktan sonra anne babalar kendilerini de unuturlar. Bu kadar değerli evlatlarınızı, daha önce görmediğiniz bir kişiye evladınızı götürüp ona teslim eder misiniz? Diyelim ki öğretmen denilen bir kimliği var. Peki bu seri katil midir, farklı nitelikleri mi vardır? Dolayısıyla daha farklı nitelikler aranması gerekmez mi yazılı sınavın yanında? Dolayısıyla, ehliyet ve liyakat esas şimdi sağlanacaktır. Bundan milletin gönlü rahat olsun. Çünkü biz Türkiye´nin geriye gitmesini istemeyiz, ileriye gitmesini isteriz. 2023 hedeflerimiz var, insanımız daha özgür, daha demokratik bir ortamda ve daha refah içinde yaşasın diyoruz. Bunu da liyakatte ve ehliyette geriye giderek değil, daha ileri giderek yakalayacağımıza inanıyoruz. Dolayısıyla bize güvenin."

 

Bakan Yılmaz, sözleşmeli öğretmenlerle kadrolu öğretmenlerin ücret, ek ders ücreti ve sosyal haklar bakımından birebir aynı olacağını bildirdi. Sözleşmeli öğretmenliği sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine değil, Türkiye´nin 4 bir tarafına uygulanacağını belirten Yılmaz, ancak problemin bu bölgelerdeki öğretmenlerin oralarda kalış süresini makul seviyeye getirmek olduğunu, bunun da sözleşmeli öğretmenlikle yapılabileceğini düşündüklerini aktardı. Yılmaz, Akdeniz Bölgesi’nde öğretmen doluluk oranının yüzde 92, Doğu Anadolu´da yüzde 93, Ege´de yüzde 96, Güneydoğu Anadolu´da yüzde 91, İç Anadolu’da yüzde 98, Karadeniz´de yüzde 93, Marmara´da yüzde 87 olduğunu bildirdi. Yakın dönemde 15 bin öğretmen alımının yapılacağını hatırlatan Yılmaz, "Ama bu süreç içerisinde ilave ihtiyaç somut olarak ortaya çıktığında Şubat´ı beklemeden de yeniden öğretmen alımı için duyuruya çıkacağız." dedi.

 

Soru üzerine Türkiye genelindeki öğretmen açığının 64 bin dolayında olduğunu belirten Yılmaz, zorla emekli etmek gibi bir çalışmalarının da bulunmadığını söyledi. Yılmaz, bundan sonraki bütün öğretmen atamalarının sözleşmeli olacağını belirterek, "(Şimdi alacağınız sözleşmeli, şubatta alacağınız kadroluysa ben buna başvurmayayım, şubattakine başvurayım) diye soran oluyor. Bundan sonraki bütün öğretmen atamaları, sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacak. Sözleşmeden kadroya da 4 yılın sonunda olacak. Artık Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını sözleşmeli öğretmenlerden karşılayacaktır." bilgilerini aktardı. 

 

Ataması yapılacak 15 bin öğretmenin 6 aylık aday öğretmenlik sürecinden geçip geçmeyeceğinin sorulması üzerine de Yılmaz, "Hayır görmeyecekler. Bunlar istisnadır. Geçen dönem şubat ayında aldığımız öğretmenler, 6 aylık staj döneminden geçmişti. Onları eylülde sisteme katacağız. Ama bu alacağımız bu öğretmenleri, olağanüstü şartlar nedeniyle doğrudan eğitim sistemimize katacağız. 15 bin yeter mi? İhtiyaç olduğunda tekrar öğretmen alımı duyurusuna çıkabiliriz. Ancak ihtiyacın netleşmesiyle birlikte." diye konuştu. 

 

Türkiye genelinde norm fazlası 40 bin öğretmenin bulunduğunu da hatırlatan Yılmaz, "Dolayısıyla 40 bin norm fazlası ve 15 bin öğretmeni dikkate alacağız. 40 bin öğretmen sistem içinde ancak etkin şekilde kullanılmıyor. Şimdi etkin şekilde kullanılacak. 15 bin artı 40 bin, 55 bin. İhtiyaç  ne kadardı? 64 bin. Demek ki iyi bir planlamayla üç aşağı beş yukarı bir şeyler yapabiliriz." ifadelerini kullandı. Sözleşmeli öğretmenlikte eş durumu için öğretmenin bulunduğu yerin esas olacağını hatırlatan Yılmaz, "Öğretmen kilit personel. Herkes personel eş ayarlamasını öğretmene göre yapacak. İster bayan öğretmenimiz, ister erkek öğretmenimiz olsun. Kanunda bunun maddesi var." hatırlatmasını yaptı.  

 

"Hiçbir ücret almadan eğitim vereceğiz"

KHK ile kapatılan özel okullara ücretlerini yatıran velilerin durumuna ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, "Devlet biliyorsunuz ücret almadan eğitim veriyor. Dolayısıyla bize gelsinler,  hiçbir ücret almadan eğitim vereceğiz. Onların vermiş olduğu eğitimden çok daha iyi bir eğitim vereceğimizi taahhüt ediyoruz. Onların verdiği eğitimden daha iyi bir eğitim verildiğini son TEOG sınavı da gösterdi." diye konuştu.

 

Son sınavdaki 120 sorudan 120´sine doğru yanıt veren öğrencilerin Van, Ağrı, Muş, Şırnak, Tunceli gibi illerin ilçelerinden çıktığını hatırlatan Yılmaz, "Bu çocukların hiç birisi bu yapıya ait okullarda değil. Çoğu devlet okullarından mezun oldu." dedi. 

 

Maarif Vakfı´nın Mütevelli Heyeti oluşturulacak

Bakan Yılmaz, bir soru üzerine Maarif Vakfı´nın senedinin tescilinin yapıldığını, tüzel kişilik kazandığını ve en kısa zamanda Mütevelli Heyeti´nin oluşturulacağını kaydetti. Birçok ülkede bu yapıyla ilgili okulların kapatıldığını, kimi yerde yöneticilerinin alındığını anlatan Yılmaz, Somali´de olduğu gibi kimi ülkelerde ise devredildiğini anlattı. Yılmaz, "Dolayısıyla Türkiye´ye devredilmek üzere Dışişleri Bakanlığımız üzerinden çağrılar yapılıyor. En kısa zamanda orada Türk eğitim sisteminden yararlanmak isteyen her ülkeye Maarif Vakfı olarak ulaşacağız. Herhalde bu dönemde yapılan hayırlı işlerden birisinin de bu olduğunu yaşayarak aziz milletimiz görecektir." diye konuştu. 

 

 Bakan Yılmaz, programa yoğun ilgi gösteren basın mensuplarına teşekkür etti. 

Haberin Videosu:

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.